“Trabzon” isminin kökeni, bölgenin zengin tarihi geçmişiyle yakından ilişkilidir. Şehrin adı, Antik Yunan dönemine kadar uzanmaktadır ve o dönemde “Trapezos” veya “Trapezus” olarak anılmıştır. Yunanca’da “dört köşeli masa” veya “masa” anlamına gelen “trapeza” kelimesinden türetilmiştir. Bu isim, şehrin bulunduğu coğrafi konumun ve kent planlamasının şekliyle ilişkilendirilmiştir; deniz kenarında, yüksek bir plato üzerinde kurulu olan şehrin görünümü masa şeklini andırmaktadır.
Bu bölge, M.Ö. 8. yüzyılda Miletoslu kolonistler tarafından kurulmuştur. Kolonistler, Karadeniz’in stratejik öneme sahip liman kentlerinden biri olan Trabzon’u, ticaret yollarının kesişim noktasında olması nedeniyle tercih etmişlerdir. “Trapezos” ismi, sadece coğrafi özellikleri değil, aynı zamanda kentin ticari önemini ve zenginliğini de yansıtmaktadır. Antik dönemde, şehir hem deniz ticareti hem de kara ticareti açısından önemli bir merkez haline gelmiştir.
Roma ve Bizans İmparatorlukları döneminde de Trabzon, bölgenin önemli bir merkezi olmuştur. Özellikle Bizans döneminde şehir, “Trapezunt” olarak anılmıştır ve bir süre İmparatorluğun doğu sınırlarını koruyan bir kale şehir işlevi görmüştür. 13. yüzyılda, IV. Haçlı Seferi sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte kurulan Trabzon İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. Bu dönemde şehir, kültürel ve ticari açıdan büyük bir gelişme göstermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehir, “Trabzon” adıyla anılmaya başlanmıştır. İsim değişikliği, dildeki dönüşüm ve telaffuz farklarından kaynaklanmıştır. Osmanlıların bölgeyi fethiyle birlikte, şehir önemli bir idari ve ticari merkez haline gelmiştir. Günümüzde Trabzon, zengin tarihi mirası ve kültürel çeşitliliğiyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olmaya devam etmektedir.