Tekirdağ, Marmara Denizi’nin kuzeybatı kıyısında yer alan ve köklü bir tarihe sahip olan önemli bir şehrimizdir. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu bölge, her dönemde farklı isimlerle anılmıştır. Tekirdağ isminin kökeni de bu zengin tarihsel süreç içerisinde şekillenmiştir.
Antik çağlarda, Tekirdağ bölgesi Trak kabilelerinin yerleşim alanıydı ve o dönemlerde şehir “Bisanthe” veya “Bysanthe” olarak bilinirdi. Daha sonra, Miletoslu kolonistler tarafından yeniden kurulmuş ve adı “Rhaedestus” (Rodosto) olarak değiştirilmiştir. Bu isim, Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmış ve şehir, stratejik konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir.
Bizans İmparatorluğu döneminde şehir, Osmanlıların bölgeye gelmesine kadar “Rhaidestos” adıyla anılmaya devam etmiştir. Osmanlı hakimiyeti başladıktan sonra, şehir “Tekfur Dağı” olarak adlandırılmıştır. “Tekfur”, Osmanlıların Bizans valileri veya kale komutanları için kullandığı bir unvandır. Şehrin yakınlarında bulunan ve stratejik öneme sahip olan dağa bu isim verilmiş ve zamanla bölgenin genel adı haline gelmiştir.
Zaman içerisinde dilsel değişim ve halk arasındaki telaffuz farklılıkları nedeniyle “Tekfur Dağı” ismi “Tekirdağ” olarak evrilmiştir. Bu dönüşüm, dilin doğal akışı ve kültürel etkileşimlerin bir sonucudur. Günümüzde Tekirdağ, hem tarihi mirası hem de coğrafi güzellikleriyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olarak anılmaktadır. Şehrin ismi de bu derin tarihsel geçmişini yansıtarak günümüze ulaşmıştır.