Ordu isminin kökeni, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların ve kültürlerin etkisiyle şekillenmiştir. Karadeniz’in doğu kıyısında yer alan ve tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanan bu bölge, ilk olarak Miletli Yunan kolonistleri tarafından “Kotiora” adıyla kurulmuştur. Kotiora, antik dönemde önemli bir liman kenti olarak ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktaydı ve bölgenin ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlamıştır.
Yunan tarihçi Ksenophon’un “Anabasis” adlı eserinde bahsedilen Kotiora, Onbinler’in Pers İmparatorluğu’na karşı gerçekleştirdiği sefer sırasında uğradıkları bir durak olmuştur. Bu eser, bölgenin o dönemdeki stratejik önemini ve yerleşim özelliklerini gözler önüne sermektedir. Roma ve Bizans İmparatorlukları döneminde de önemini koruyan şehir, bölgenin Hristiyanlık ve diğer kültürel akımların etkisi altında kalmasına tanıklık etmiştir.
Türklerin Anadolu’ya gelişi ve bölgeye hakim olmalarıyla birlikte, şehrin adı ve kültürel yapısı da değişime uğramıştır. Selçuklu ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde, bölgenin askeri ve idari önemi artmıştır. “Ordu” kelimesi Türkçe’de “askerî birlik” veya “ordu” anlamına gelmektedir ve bu ismin kullanılması, bölgenin stratejik konumuna ve burada konuşlandırılan askeri güçlere işaret etmektedir. Osmanlı döneminde, özellikle Doğu Karadeniz’i kontrol altında tutmak ve güvenliği sağlamak amacıyla buraya yerleşen Türk boyları ve askeri garnizonlar, bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynamıştır.
Günümüzde Ordu ismi, tarihi ve kültürel mirasını yansıtarak varlığını sürdürmektedir. Şehrin ismi, geçmişten günümüze uzanan süreçte, bölgenin askeri, ekonomik ve kültürel önemini simgelemektedir. Ordu, zengin tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel çeşitliliğiyle Karadeniz Bölgesi’nin önemli şehirlerinden biri olmaya devam etmekte ve isminin kökeni, tarihsel derinliğini ve çok katmanlı geçmişini ortaya koymaktadır.