Çankırı isminin kökeni, tarihsel süreçte farklı kültürlerin etkisiyle şekillenmiştir. Kentin adı, antik dönemde “Gangra” olarak bilinmekteydi. Bu isim, Helenistik dönemde kullanılan ve “keçi” anlamına gelen bir kelimeden türemiştir. Keçi, bölgenin dağlık ve engebeli coğrafyasıyla özdeşleşen bir hayvan olduğu için bu ismin verildiği düşünülmektedir. Zamanla bu isim, farklı medeniyetlerin dil ve kültürlerine göre değişikliklere uğramıştır.
Roma ve Bizans dönemlerinde “Germanikopolis” olarak da anılan şehir, bu ismi Roma İmparatoru Claudius’un onuruna almıştır. Ancak halk arasında “Gangra” ismi yaygın olarak kullanılmaya devam etmiştir. Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, şehrin adı Türkçe ses yapısına uygun hale getirilerek “Kangırı” ve daha sonra “Çankırı” olarak değişmiştir. Bu değişim, Türkçenin fonetik özelliklerine uyum sağlama sürecinin bir sonucudur.
Çankırı, tarih boyunca stratejik bir konuma sahip olmuştur. Antik dönemde Paflagonya bölgesinin önemli bir merkezi olan şehir, ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle ekonomik ve kültürel açıdan önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, Roma ve Bizans dönemlerinde askeri bir üs olarak kullanılmış, bu da şehrin tarihsel önemini artırmıştır. Türklerin bölgeye hakim olmasıyla birlikte, Çankırı, Anadolu’nun Türkleşme ve İslamlaşma sürecinde önemli bir merkez haline gelmiştir.
Günümüzde Çankırı, hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması, kentin kültürel zenginliğini artırmıştır. Çankırı Kalesi, Tarihi Çamaşırhane Binası ve Ilgaz Dağı Milli Parkı gibi yerler, şehrin tarihsel ve doğal dokusunu yansıtan önemli noktalardır. Kent isminin kökeni de bu zengin tarihsel geçmişin bir yansıması olarak günümüze kadar ulaşmıştır.