Elazığ İsmi Nereden Gelmiştir?

Elazığ isminin kökeni, Osmanlı dönemine ve bölgedeki tarihî gelişmelere dayanmaktadır. Şehir, Osmanlı’dan önce Harput adıyla bilinmekteydi. Harput, Urartu, Asur, Pers, Roma ve Bizans dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olmuş ve stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyetin egemenliği altına girmiştir. Harput isminin kökeni hakkında farklı görüşler olsa da, genel olarak Urartular dönemine kadar uzandığı düşünülmektedir. Urartu dilinde “Har” kelimesi taş veya kaya anlamına gelirken, “put” ekinin ise kale veya yerleşim yeri anlamında olduğu sanılmaktadır. Bu nedenle Harput isminin, “taş kale” veya “kaya üzerindeki şehir” anlamına geldiği kabul edilmektedir.

Osmanlı dönemine gelindiğinde, Harput ve çevresi gelişmeye devam etmiştir. 19. yüzyılın ortalarında, Osmanlı yönetimi, Harput’un engebeli coğrafyası nedeniyle şehir merkezini daha düz bir alana taşımak istemiştir. 1867 yılında Sultan Abdülaziz’in emriyle, Harput Ovası’nda yeni bir şehir kurulmuş ve buraya “Mamuret-ül Aziz” adı verilmiştir. Mamuret-ül Aziz, “Aziz’in imar ettiği şehir” anlamına gelir ve bu isim Sultan Abdülaziz’e ithafen verilmiştir. Ancak halk arasında bu uzun isim zamanla zor kullanılır hâle gelmiş ve kısaltılarak “El Aziz” şeklinde söylenmeye başlanmıştır.

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, şehir modernleşme sürecine girmiş ve isminin daha kolay söylenebilir bir hâle getirilmesi düşünülmüştür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önerisiyle, 1937 yılında şehrin adı “Elazık” olarak değiştirilmiş, daha sonra ise bugünkü hâliyle “Elazığ” olarak resmîleştirilmiştir. Elazığ kelimesi, Türkçede “azık, bolluk ve bereket yeri” anlamına gelen bir kelime olarak düşünülmüştür. Bu isim, bölgenin bereketli topraklarını ve gelişmiş şehir yapısını simgelemektedir.

Bugün Elazığ, tarihî mirasını Harput’tan devralarak hem kültürel hem de ekonomik açıdan önemli bir şehir olmaya devam etmektedir. Harput Kalesi, Osmanlı döneminden kalma camiler ve kültürel dokusu, Elazığ’ın geçmişten günümüze uzanan tarihî önemini göstermektedir. Şehrin adı, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar yaşanan değişim sürecinin ve Atatürk’ün önerisiyle daha anlamlı bir kimlik kazanmasının bir yansımasıdır.